TBMM'de kabul edilen iklim kanunu, görünüşte ''çevre dostu'' bir adım gibi sunulsa da, gerçekte Türkiye'nin ekonomik bağımsızlığını tehdit eden, sanayisini ve tarımını çökertme potansiyeli taşıyan, küresel sermayenin çıkarlarına hizmet eden bir tuzaktır.
### *1. Küresel Emperyalizmin Yeni Silahı: İklim Politikaları*
İklim değişikliği, son yıllarda Batılı ülkelerin gelişmekte olan ülkeler üzerinde baskı kurmak için kullandığı yeni bir araç haline geldi. Avrupa Birliği ve diğer küresel güçler, kendi sanayilerini korurken, Türkiye gibi ülkelere “yeşil dönüşüm” adı altında ağır yükümlülükler dayatıyor.
- *Tarihsel Adaletsizlik:* Batı, sanayileşme sürecinde hiçbir çevre kısıtlaması olmadan kalkındı. Şimdi ise Türkiye’nin aynı yolu izlemesini engelliyor.
- *AB’nin Karbon Sınır Vergisi (CBAM):* AB, 2026’dan itibaren Türkiye’den ithal edilen ürünlere ek vergi getirecek. Bu, ihracatçımızı vuracak ve Türk mallarını rekabet dışı bırakacak.
- *Dış Politik Baskı:* IMF, Dünya Bankası ve AB, “iklim finansmanı” adı altında Türkiye’yi borçlandırma ve politikalarını dikte etme peşinde.
### *2. Sanayinin ve Üretimin Çöküşü*
İklim Kanunu ile getirilen “karbon vergisi” ve “emisyon ticareti” gibi mekanizmalar, üretim maliyetlerini katlayarak Türk sanayisini çökertme riski taşıyor.
- *Ağır Vergi Yükü:* Karbon yoğun sektörler (çimento, demir-çelik, seramik) bu vergilerle rekabet gücünü kaybedecek.
- *KOBİ’lerin Sonu:* Küçük ve orta ölçekli işletmeler, bu ek maliyetleri kaldıramayarak iflasın eşiğine gelecek.
- *İşsizlik Patlaması:* Sanayideki daralma, yüzbinlerce kişinin işsiz kalmasına yol açacak.
### *3. Tarım Sektörü Felç Oluyor*
Çiftçimiz zor durumda. Mazot, gübre ve elektrik fiyatlarındaki artışlar yetmezmiş gibi, İklim Kanunu ile gelen yeni düzenlemeler tarımı bitirme noktasına getirecek.
- *Karbon Vergisi Tarımı Vuruyor:* Traktörlerden sera gazı salınımına kadar her şey vergilendirilecek.
- *Yapay Et ve GDO Dayatması:* Küresel gıda tekelleri, “iklim dostu” adı altında sentetik gıdaları dayatıyor. Türk çiftçisi, bu rekabete dayanamayacak.
- *Toprak Kullanım Kısıtlamaları:* “Karbon tutma” adı altında tarım arazilerine yeni sınırlamalar gelecek.
### *4. Enerjide Tam Bağımlılık*
Türkiye, enerjide dışa bağımlı. Bu kanun, yerli kömür ve doğalgaz kullanımını kısıtlayarak enerji krizini derinleştirecek.
- *Termik Santraller Kapatılacak:* Kömür santrallerinin kademeli kapatılması, elektrik kesintilerine yol açabilir.
- *Rüzgâr ve Güneş Yetersiz:* Yenilenebilir enerji altyapısı henüz yeterli değil. Bu da enerji ithalatını artıracak.
- *Elektrik Faturaları Fırlayacak:* Karbon maliyetleri, vatandaşın elektrik faturasına yansıyacak.
### *5. Vatandaşa Gizli Vergi: “Karbon Ayak İzi” Zulmü*
Bu kanun, sıradan vatandaşa yeni vergiler getiriyor. “Karbon ayak izi” bahanesiyle her şeye ek ücret gelecek:
- *Ulaşım:* Benzin, motorin ve uçak biletlerine ek vergi.
- *Konut:* Doğalgaz ve kömür kullanımına yeni cezalar.
- *Gıda:* Et, süt ve diğer temel gıdalar pahalılaşacak.
### *6. Türkiye’nin Kalkınma Hakkı Gasbediliyor*
Batı, kendi refahını sağladıktan sonra, Türkiye gibi ülkelerin kalkınmasını engelliyor. Bu kanun, Türk milletinin geleceğini ipotek altına alıyor.
### *Ne Yapılmalı?*
1. *Yerli ve Milli Sanayi Korunmalı:* Karbon vergileri, Türk sanayisini çökertecek düzeyde olmamalı.
2. *Çiftçi Desteklenmeli:* Tarım sektörüne yönelik ek maliyetler hafifletilmeli.
3. *Enerjide Kendi Kaynaklarımıza Odaklanılmalı:* Kömür ve doğalgaz santralleri, modern filtre sistemleriyle iyileştirilmeli.
4. *AB’nin Karbon Vergisine Karşı Duruş:* Türkiye, haksız vergilere karşı uluslararası platformlarda mücadele etmeli.
### *Sonuç: Bu Kanun Durdurulmalı!*
İklim Kanunu, Türkiye’yi ekonomik olarak esir alacak bir projedir. Hükümet, bu düzenlemeyi acilen gözden geçirmeli, Türk milletinin çıkarlarını küresel lobilere feda etmemelidir. Aksi takdirde, gelecek nesiller bize “Neden direnmediniz?” diye soracaktır.
